13 Eylül 2010 Pazartesi

...

Yazdım,
Hayır, sayfa açık kalmamalıydı ve yaşananlara toz konmamalıydı..
Hayır,sayfa açık kalmamalıydı bazen hiçbirşey paylaşılma-ma-lıydı..
Hayır, sayfa açık kalmamalıydı harfler dökülebilirdi..

6 Ağustos 2010 Cuma

Mutlu'son'

Çikolatamla karışık rüzgarda savrulan saçlarımı da yerken,
Elimde rengarenk balonlarımla,
Uçurumun ucunda mutluyum..

Balonların ipini bıraktım..
Yavaş ve hızlı,
Kararsız ve rotasız süzülüşlerini izlerken,,
Rüzgarın müziği kulağımda,
Bir kaç söz mırıldandım..

Gümm..

Esintiler...

-Dünya çok güzel bir yer..
*Üzerine s.ç.yoruz ne kadar güzel olabilir ki..?

13 Mayıs 2010 Perşembe

Esintiler...

*Üşümüş rüyalarımın üzerine battaniye örtüyorum..
Yanına yenilerini ekliyorum...
...
__________________________________________________
*Dedi ki;
Bir gün kimsesiz kalacakasın..
Dedim ki;
(Bahsettiğin)Herkes şimdi nerede??

Öyle bir zamanda...

Renkli düşlerin üstüne kan akıtıyorum,
Şimdi hepsi kırmızı,
Kırmızıyı hiç sevmem..
Üzerine simsiyah bulutları çekip,
Şeytanın senfonisini dinliyorum..

6 Mayıs 2010 Perşembe

It's All Over...

Yenildik..
Hayata,
Zamana..
...
Şeytan şarkısını söylüyor..
Beni denize üfle anne...
...

20 Nisan 2010 Salı

Ne Sendeyim, Ne Kendimde..

Bu sefer hoşça-kal bile demedin..
Ne kadar sevmesemde,
Önemli olmuş bu kelime bende..

Üç noktalarla başlayıp bitiriyorum sana cümlelerimi..

Gözlerimi açıp kapattığım da gelmiş ol..
Şimdi,
Hoşça-kal'sız gidişlerin bile dokunuyor,
Şimdi bile dokunuyor şimdi bana,
Öylesine savruluyorum rüzgarla..
Zamanın ellerine bıraktım kendimi,
Ne sendeyim, ne kendimde..

Kelimelerim gizleniyor senden ardıma,
Söylersem herşey bitecekmiş gibi..

Şarkılarla büyütüyorum duygularımı..
Bir nakarat kısmı varki sorma gitsin..
Ama ben en çok finali beğeniyorum..
Kemanla o pianonun birleşiminden oluşan kısmı,
En sert ama en değerli kısmı...
Sert ve sakin..
Herşey orada çözülüyor...
Sonda son buluyor/um..
Herşeyim orada dökülüyor...
...
Zamanda beni taşıyamıyor,
Bende dökülüyorum sonra,
Ne sana,
Ne ........

Yarım kaldım yine sen tamamla...

8 Nisan 2010 Perşembe

Ruhun Gıdası...

Bazen,
Sadece oturup müzik dinlemek istiyorum..
Düşüncesizce,
Tartışmasız,
Bahanesiz,
Çalışmadan,
Uyumadan,
Yemeden..
Günlerce hiçbirşey yapmadan,
Gözlerim bir noktada sabit,
Ayaklarımla ritim tutarken,
Sadece oturup müzik dinlemek..
Çünkü beni mutlu eden tek şey müzik..

...

Sadece müzik verin bana,,
Gerisi sizin olsun..
Sevgi,
Aşk,
Zaman,
Hayat,
Sınav..
Hepsi sizin olsun..
Bana müziklerimi verin, sonra çekilin...
...
Beni müziklerimle başbaşa bırakın..

5 Nisan 2010 Pazartesi

'O' Benimsediğin 'sen'sin...

Hiç tanımadan sevmek,
Yada istediğin gibi tanıyarak..
Görmeden,
Bilmeden,
Dokunmadan,
Öpmeden,
Uzaktan..

Daha çok kendini acıtmak,
Hergün yarayı;
Sivri, kırık bir camla 'seni seviyorum'lamak..
Kayıp bir silüete,
Kırık hayaller kurmak..

Hayallerde bile kendini acıtmak,
Ama 'mutlu son'lamak..

Ne pahasına olursa olsun,
Mutlu sonlamak,
Çünkü o, üzülmemmeli ya..

Acı gelip onun kapısını çaldığında,
Kapıyı kitler, arkasına ağırlığı çeker,
Üzerine de tüp koyarsın..
O, acımamalı..

İşte bir silüete bağlanmak gibi,
Görmeden, dokunmadan sevmek..
İki şehir arası sevmek..
Aşkını rüzgarla, yağmurla iletmek..

...



Not=Tüp neden kapının arkasındaki ağırlığa konur anlayabilmiş değilim..
Hırsız gelip kapıyı açmaya çalıştığın da tüp düşünce, sesini duyup uyanmak içinmiş..
Öyle dediler..=)
Belki biraz adrenalin,
Veya ölümünü izlemek için..

12 Mart 2010 Cuma

Rüyamda...

...

Ama bak! dedim sonra
Giden ben, kalan sensin..
Yalnız kaldın..
Şehre sarıl uyu geceleri..
Bende yokum..

İçimdeki nefretin üzerine bu sözlerle kum döküp söndürmeye çalıştım..
...
Ama,
Ne önemi vardı de mi?
Nasıl olsa git diyende sendin...

7 Mart 2010 Pazar

Zaman...

Saatimin pili bitince zaman durmuyorki..
Acımasızca (acılarla) ilerlemeye devam..


Zaman, ellerimle boğuyorum seni..
Sende beni boğuyorsun..
Ve başımı ağrıtıyorsun..
...
Kızıyorum da,
Sen beni acıyla boğuyorsun,
Bense sadece ellerimle..
Umudu veriyorsun bana..
Hayal etmeyi..
En acı şeyleri..
Biliyorum ki umut ve hayalin sonu acıtır..
Öyle kurduğun andaki gibi mutlu etmez..
Yok eder insanı..
...
Ve sen hayat, en kötü oyununa aldın beni,
Eş diye zamanı verdin..
Zaman, umudu ve hayali..
Sana da kızıyorum..
...
Yeter..
Artık yeter, çünkü yok etti bu oyun beni..
Oyun bitti..
Bitsin de..
Ben bitti'm..

26 Şubat 2010 Cuma

-Bir çay alabilir miyim..?

Yorgun düşleri koynuma aldım...
Uyudum uyandım,
Akşamdan kalma sabaha..
-Bir çay alabilirmiyim..?'le başladım güne..
Burukluğa..
Sessizliğe..
...
En sessiz sokağı seçtim kendime yürümek için..
Evlerin penceresinden sızan,
Kahkahalar değdi yüzüme..
Hafif tebessüme rağmen acıttı..
Kaldırım taşları arasına sıkıştırılmış,
Gözyaşı ve hüzünler değdi yüzüme..
Acıttı..
...

Nereye yürüdüğümü bilmeden,
Ayaklarım dahi geriye giderken,
Biraz çığlık, biraz kahkaha,
Biraz da öfke ile yüzümü kapılar tırmalarken,
Hafif rüzgarın yüzümü okşaması hatrına,
Yürüdüm gün boyu o sokata..
...



Gün sonu..
-Bir çay daha alabilir miyim?

25 Ocak 2010 Pazartesi

Söz...!















Anne beni bu havada dönen 'şeye' bindir..
Korkmuycam..
Aslında belki korkucam ama zevk aldığım için çığlık atmıycam..
O hızlansın..
Çok hızlansın,
Hızın etkisiyle de,
Rüzgar suratıma tokatını atarken,
Acıtsın..
Üşütsün bile..
...
Kormuycam ben..
Biliyorum çığlıklar duyucam,
Boşlukta,
Kulaklarımı tırmalayan,
Ama,
Ben korkmuycam,
Bağırmıycam..
Söz..!



Ben el ele tutuşanlara bakıp mutlu olucam..=)

20 Ocak 2010 Çarşamba

Işık ve Umut Beni Kendime Getirecek...

Teşekkürler,
Umut ne güzel,
Sinirle karışmış umut,
Hissiz bırakmış,
Gülse mi ağlasa mı?
Kararsız bırakan bir umut,
Yüzümde her an bir ekşilik..

Ve beklenen bir ışık..
Gece lambasının yaydığı kadar da olsa,
Bir ışık..
Sanki herşeyi değiştirecek...
Umudumu ayakta tutacak..

Ve beni kendime getirecek,
Söylediğim sözlerde anlam bozukluğu hissettirmeyecek..
Her iyi görünene inandırmayacak,
Bir ışık bekliyorum,
Beni değiştirecek...

İşte yine susuyorum;
Kendimde kayboluyorum..
Mutlu anılarımı bölüp,
Mutsuz anılarımın üzerine ekliyorum..

Işığın etkisini artıracak,
Bir umut bekliyorum
Hızlanmalısın umut,
Ben olan ışığımı da kaybediyorum..

Bekliyorum,
Yine sessiz sedasız,
İnzivaya çekilmiş
Duvarların soğukluğunu,
Bedenimde hissediyorum...

İçime sinmiş,
Bende olmayan beni,
Bana getirecek,
Bir umut bekliyorum..


(Yoldasın biliyorum)

12 Ocak 2010 Salı

Kayıp Kent..

...

Ölü bir benden,
Hiç...
Bir hiç..
Ruhu,
Kaybolmuş..
Kovulmuş..
Kentin en hücra köşelerinde,
Karanlık,
Sessiz,
Kimsesiz..
Ruhu ağlar,
Çocukça..
Ağlar,
Hıçkırıklarla..
İçin için..
Beden,
Hala bir damla gözyaşını bekler,
Ruhsuz,
Korkusuz bakışlarla..
Beden,
Beden..(?)

Kayıp bir kent burası..
Ölü bedenler,
Kayıp ruhlar,
Küfür kusan herifler,
Fahişeler,
Kan kırmızı toprak ve siyah bulutla kaplı kent..
Karanlığın ve kötülüğün,
Sessizliğin hakim olduğu kent..
...
Güneş doğmuyor..
Işık yok..
Şeytan hakim kente,
'İnsan' yok..

Hepsi...Bu mu..?

Bu mu..?
Sevigi,
Aşk,
Özlem,
Aramak,
Hasret..
Bu mu..?
Kapıyı deli gibi tırmalayıp,
Aralandığında arkanı dönüp gitmek mi?
Vazife olmadan kalpte basamak atlayıp,
Gitmek mi..?
Gün gelip susmak,
Sessiz kalmak mi..?
Sebepsiz kaybolmak mı..?
Bitmek mi?..
Sonra;
Özlemek bir hastalık mı?
Hemen herkes deli gibi özlenebilir mi..?
Umursamak,?
Değer vermek..?

...
Geçitler..!
Geçitlere izin yok..
Kapılar, acı çığlıklara dahi kapalı..
Gölge düşmüş bir zamanda 'sevgi..
Yasak..'

11 Ocak 2010 Pazartesi

Kayboluyorken kaybettim..

'Dokunsalar ağlayacak' derler ya..
Aslında birinin dokunmasını bile bekleyemem...
İçten bekleyemiyorum da zaten..
İçim..
İçin için ağlıyor da zaten..
Dışa gözyaşım birtürlü akmıyor...
O lanet olsıca 'ilk damla' gelmiyor işte..
Kendimi sıktıkça ellerim titriyor..
Serbest bıraktıkça içim acıyor..
Her gece daha fazla ağlamak istiyorum,
Akmayan gözyaşıma inat..
'O şehirlerden birinde' kayboluyorum..
Herşeye yeniliyorum..
Hepsine..
Kayboluyorum...
...

Çocuklarım..?
Çocuklarımı da kaybettim..
Ağlama ve çığlık sessleri duyuyorum..
Ayaklarım bir adım bile atmıyor..
Onları bulmalıyım..
Getirmeliyim..
Çocuklarım..!
Bana gözyaşı verir..
Sever,
Korur,
Büyütür..
Onları bulmalıyım..
Korumalıyım...
...



Mor bulutlu,
Işıkları sönmüş,
Kör karanlık,
Soğuk şehirde,
Çocuklarımı arıyorum..
Yardım...!?
İstemiyorum..
Almıyorum...