14 Ekim 2011 Cuma

Ağlardık, ağlardık,,,

Otobüsde az insanla ve kulağında kulaklıkla şehrin ücra köşelerine gitmek..Hatta bir de ağlamak..
Bir kaç tur daha atmak istedim,nasılsa biletimi basmıştım ve ben inmek isteyene kadar otobüs benim sayılırdı.Ağlardım, ağlardım, bahane olarak da 'gözüme toz kaçtı kim açtı bu camı' derdim ya da kulağımdaki müziğe inat 'şarkı çok duygusal da'.Hatta şans eseri eski otobüse bindiğimden 'stop düğmesi taa kapının üstünde ulaşamıyorum' bile diyebilirdim.İndikten sonra da rüzgar ileri gitmeme engel olduğu için ağlardım.Hatta herifin biri jantlarını fosforlu turuncuya boyattığı için bile.Kime neydi ki zaten,..

7 Ekim 2011 Cuma

(.)

Olmadığım zamanlarda, olmadığım yerlerde, olmak gibi, hissetmek gibi, üşümek gibi, ölmek gibi..