20 Nisan 2010 Salı

Ne Sendeyim, Ne Kendimde..

Bu sefer hoşça-kal bile demedin..
Ne kadar sevmesemde,
Önemli olmuş bu kelime bende..

Üç noktalarla başlayıp bitiriyorum sana cümlelerimi..

Gözlerimi açıp kapattığım da gelmiş ol..
Şimdi,
Hoşça-kal'sız gidişlerin bile dokunuyor,
Şimdi bile dokunuyor şimdi bana,
Öylesine savruluyorum rüzgarla..
Zamanın ellerine bıraktım kendimi,
Ne sendeyim, ne kendimde..

Kelimelerim gizleniyor senden ardıma,
Söylersem herşey bitecekmiş gibi..

Şarkılarla büyütüyorum duygularımı..
Bir nakarat kısmı varki sorma gitsin..
Ama ben en çok finali beğeniyorum..
Kemanla o pianonun birleşiminden oluşan kısmı,
En sert ama en değerli kısmı...
Sert ve sakin..
Herşey orada çözülüyor...
Sonda son buluyor/um..
Herşeyim orada dökülüyor...
...
Zamanda beni taşıyamıyor,
Bende dökülüyorum sonra,
Ne sana,
Ne ........

Yarım kaldım yine sen tamamla...

8 Nisan 2010 Perşembe

Ruhun Gıdası...

Bazen,
Sadece oturup müzik dinlemek istiyorum..
Düşüncesizce,
Tartışmasız,
Bahanesiz,
Çalışmadan,
Uyumadan,
Yemeden..
Günlerce hiçbirşey yapmadan,
Gözlerim bir noktada sabit,
Ayaklarımla ritim tutarken,
Sadece oturup müzik dinlemek..
Çünkü beni mutlu eden tek şey müzik..

...

Sadece müzik verin bana,,
Gerisi sizin olsun..
Sevgi,
Aşk,
Zaman,
Hayat,
Sınav..
Hepsi sizin olsun..
Bana müziklerimi verin, sonra çekilin...
...
Beni müziklerimle başbaşa bırakın..

5 Nisan 2010 Pazartesi

'O' Benimsediğin 'sen'sin...

Hiç tanımadan sevmek,
Yada istediğin gibi tanıyarak..
Görmeden,
Bilmeden,
Dokunmadan,
Öpmeden,
Uzaktan..

Daha çok kendini acıtmak,
Hergün yarayı;
Sivri, kırık bir camla 'seni seviyorum'lamak..
Kayıp bir silüete,
Kırık hayaller kurmak..

Hayallerde bile kendini acıtmak,
Ama 'mutlu son'lamak..

Ne pahasına olursa olsun,
Mutlu sonlamak,
Çünkü o, üzülmemmeli ya..

Acı gelip onun kapısını çaldığında,
Kapıyı kitler, arkasına ağırlığı çeker,
Üzerine de tüp koyarsın..
O, acımamalı..

İşte bir silüete bağlanmak gibi,
Görmeden, dokunmadan sevmek..
İki şehir arası sevmek..
Aşkını rüzgarla, yağmurla iletmek..

...



Not=Tüp neden kapının arkasındaki ağırlığa konur anlayabilmiş değilim..
Hırsız gelip kapıyı açmaya çalıştığın da tüp düşünce, sesini duyup uyanmak içinmiş..
Öyle dediler..=)
Belki biraz adrenalin,
Veya ölümünü izlemek için..